Grup Dersleri
Wing Chun – Escrima
Özel Dersler
Wing Chun – Escrima
Biyografi
SIFU AHMET ÇELEBİ
Sifu Ahmet Çelebi 1983 yılında Ordu’da doğmuştur. Henüz ismini dahi bilmediği bu sanat ile lise yıllarında en yakın arkadaşının tavsiyesi ile tanışmıştır. 2009 yılında yoğun bir şekilde Wing Chun’a yönelen Sifu Ahmet ilk olarak Sifu Cemil Uylukçu ile çalışmaya başlamış, 2011 den itibaren ise Ebmas baş merkezde çalışmalarına devam etmiştir. Eylül 2012’de Emin Boztepe’nin teklifi ile eğitmenliğe başlayan Sifu Ahmet, Haziran 2018 itibarı ile ebmastan ayrılmış ve BALANCE WING CHUN ORGANIZATION u kurmuştur.
WING CHUN Nedir?
Wing Chun kendini ifade etmektir, disiplindir, azimdir,
ilerlemektir, terdir, hayatı anlamaktır, güvendir, cesarettir, korkudan korkmamak ondan beslenmektir, insan vücudunu tanımaktır, doğanın işleyişini, doğanın ve ben’in sınırlarını ve sınırsızlığını izlemek ve farketmektir. öte yandan paylaşmak, dostluk, güvenmek, ekip olmak, kararlı olmaktır, düz yürümektir, belki yeniden yönlendirmektir, hedefe optimum bir şekilde varmaktır, gereksizi atmaktır, pratik olmaktır,gerçekçilik ve bilimselliktir, araçları etkin, verimli, ve yeterli kullanmaktır. Yani iktisat teorisindeki çok bilinen; ekonomide pareto optimumda olmaktır. Hayatın bir alanında öğrenilen şeyler, diğer alanlarda da geçerlidir; Örneğin, dürüst olmak, bir şeyi sevmek veya severek yapmak, işini ciddiye almak, özenli olmak, disiplin, güven, basiret; hem özel yaşama hem de profesyonel yaşama uyarlanabilir.
Wing Chun ulaşım kolaylıkları ile size daha yakın..
KADINLAR VE WING CHUN
- Wing Chun herşeyden önce bir kadın tarafından geliştirilmiş sanattır. Kadınlar fiziksel olarak daha zayıftır fakat wing chun temel fikir olarak güçsüz olanın güçlüye karşı kendini savunabilmesi üzerine kurulmuş bir sistemdir.
- Güvenlik ihtiyacı temel sosyal ihtiyaçlardan biridir. Kadınlar kendilerini güven içinde hissedebilmek için dövüş sporlarıyla uğraşabilirler. Erken yaşlardan itibaren toplumsal roller kız ve erkek çocuklara dağıtılırken, erkeklere güçlü olmaları, kızlara ise güçsüz görünmeleri öğretilmektedir. Bu doğrultuda yaşam boyu saldırganlık, şiddete maruz kalabileceği tehdidi ve korkusu küçük kızların benliğine erkenden yerleşmektedir. Bu güçlü korku ya aile içinde saldırganlığa tanık olunarak, ya da ailelerin endişeli uyarıları sonucu yerleşmektedir. Ailelerin kızlarını, kendilerini sürekli olarak korumaları gerektiği şeklindeki telkinleri endişe ve korkuyu arttırmaktadır.